Tutkularımız ve Ölü Ruhlar..
Çok sevgili danışanlarımın ki hepsi farklı iş, eş, cinsiyet, sosyal statüden oluşan geniş yelpazeye dahildirler. Onların ortak özellikleri içlerindeki gerçek tutkuyu ve yaşam amaçlarını bulmaya çalışmalarıdır.
Bu yazıyı henüz iki ay önce tanıdığım ama son zamanlarda benim en büyük ilhamlarımdan biri haline gelmiş bir danışanımdan yola çıkarak yazıyorum, şimdi lütfen önce kahvenizi hazırlayın ve beni okumaya başlayın..
Kendi hakkımızdaki gerçek düşüncelerimizi kendimize sormaktan ne kadar korkar olduk. Yazılmamış kurallar, medya ve toplumun sessiz yaptırımlarıyla hipnotize olmuş gibi yaşıyoruz. Gerçek isteklerimizi, arzularımızi, yaratıcı zekamızı sürekli baskılıyoruz. Ben daha fazlasını hakediyorum, neden burdayım, olmak istediğim yerden ne kadar uzağa düştüm yada sevgi adına şuan kimlerin paspasıyım ?? gibi sorular sıkça zihninize geliyorsa bir değişimin eşiğindesiniz demektir.
Egomuzun ( ki o sahte benliğimizdir) bize oynadığı onlarca oyunu vardır.Onun Onlarca oyunundan biri vicdanımız diğeri ise toplum tarafından onay görme ihtiyacımızdır… Yaptıgımız her işte, her ilişki türünde yeterince iyimiyim baskısı yine Egomuz tarafından zihnimize gönderilen gerçek olmayan bir sancıdır, acıdır… Ego Yaratılıştan gelen harikalığımızı bize unutturur. Hepimiz tam ve bütün ruhlarız, Sana hiç bir eksiğinin olmadığını söyleseydim, Egon bu yeni bilgiyle alışabilirmiydi..Ego ; Korku, Hırs,Vicdan, Finansal Güç arayısı olmadan~ O sahte değerleri olmadan yaşayabilirmiydi..
Eğer bir değişimin eşiğindeysen eski inanç ve değer kavramlarınız size yeteri kadar inandırıcı gelmemeye başlayacak, toplumun onayladığı pek çok şeye sahip olduğun halde zihninde kavramların havada asılı kaldığı ve zihninin yorgunluğundan uyuyamamaya yada cok fazla uyumaya başlayacaksın.. İşte bu noktada iki yolun var ! ya şimdiye kadar sığındığın bütün komforlu alanlar içinde kalacak eski inançlarına ve aslında tam anlamıyla tatmin olamadığın hayatına devam edeceksin, işim eşim, evim var daha ne isteyeyim diyeceksin. Fakat hersabah kalktığında kendi ruhuna ihanetle defalarca kendini bıçaklamış olacak ve yaşadığın ömür süresince her gün kan kaybedeceksin. Ve Bir gün kaybedecek kanın dahi kalmayacak ve artık sende Sokaktaki binlerce yaşayan ölü ruhtan biri olacaksın.. Ya da..
Korkularına rağmen titreyerek dahi olsa adım atacak, hayatımın gerçek efendisi benim, bunu bir süreliğine unutmuştum, Ben özgür seçimleri olan sonsuz bir ruhum diyecek, varlığını Onurlandıracaksın.. Tam da burada özgürleşen ruhun sana Tutku’larını anımsatmaya başlayacak..Şükürler olsun..
Hayattta seni gerçekten mutlu eden şeyler nedir?? * En son kim seninle konuşurken yada ne yaparken vücudunun her zerresinden ter fışkırdı??… Hangi işle uğraşırken zamanı unutuyorsun ?? Bu dünyaya gelme amacın nedir ?? En derinlerinde neye ihtiyaç duyuyorsun ??
Egon seni kandırabilir, Ruhunun Özü sana gerçekte kim olduğunu neye ihtiyacın olduğunu dürüstlükle söylüyor..Kendimiz olmadığımızda içimizdeki öfkeli ve kırgın çocuk hergeçen gün soluyor ve ölüyor…
Tutkuyla yaşama bağlanalım, korkuya rağmen cesurca adımlar atalım, yaşam yolunda, sevgiyle büyüyelim ….